Tekirdağ Şarap Evleri yıllardır duyduğumuz ancak gidemediğimiz, daha doğrusu fırsat ayıramadığımız yerlerden biridir. Şaraba olan ilgimiz, İtalya'nın Toskana Vadisi'ne yaptığımız gezi sonucu artmaya başladı ve içtiğimiz şaraplara farklı gözle bakar olduk.
Barel Bağ Evi
Şarap, ya bir bilenle, ya bir dinleyenle ya da bir güzelle içilir derler. Biz bu üçünü bir arada bulduğumuz bir ekiple ağustos ayında altı kafadar olarak şarap tadım planımızı gerçekleştirmek için sözleştik. Hafta sonu çadır konaklamalı, kısa bir gezi organize ettik. Cumartesi sabah erkenden İstanbul sınırlarını geride bırakarak, Barel Bağ Evi'ne girdik. Telefonda çok samimi bir şekilde yardımcı olan Ömer Bey, sabah 10:00-10:30 arasında açılacaklarını belirtti, ancak biz biraz daha erken saatte oraya ulaşıp, yakıcı güneşe yakalanmadan bağ gezisi yapmak istiyorduk.
Erken saatte başlayan fotoğraf ve video çekimlerimiz sonrası, Ömer Bey bizi harikulade bir kahvaltı sofrasına davet etti. Bu taraflara yolunuz düşerse, kesinlikle bu atmosferde bulunmanızı, sevdiklerinizi burada ağırlamanızı öneririz. Masada neler yok ki ? Bahçeden toplanan taze domates, salatalık, biberden tutun da el emeği ile hazırlanan reçellere, ekmeklere kadar her şey mevcut.
1997 yılında Akın ailesi tarafından hayata biraz daha tat katmak amacı ile kurulan bağevi, Barel ismini ailenin iki çocuğu Elif ve Barkın Akın kardeşlerin isimlerinden almış. Mekan'ın işletmecisi Ömer Bey ile yaptığımız sohbette, bağın bulunduğu arazinin altında mavi killi bir toprak yer aldığını, Fransa'nın Bordeaux şehrindeki toprak yapısına çok benzediği için üretimde de Frenk kökenli üzüm cinslerini tercih ettiğinden bahsetti. Biz de bu güzel bağlar arasında bolca fotoğraf çekildik.
Barbare Bağ Evi
Bir sonraki durağımız, şarap tadımı için randevulaştığımız Barbare Bağ Evi. Buraya gidecekler için önemli bir uyarımız var. Gitmeye çalıştığımız lokasyona bağlı yollar trafiğe kapalı görünüyor. Navigasyon cihazı, anayoldan ilerlerken Umurbey Şarap Evi tabelası olan çıkıştan çıkmamızı söyledi, sonrasında bir tarla yoluna soktu ki ilerlemek pek mümkün değildi. Bundan dolayı geri dönüp anayola bağlandıktan sonra bir sonraki çıkış olan ve trafiğe kapalı görünen yola giriş yaptık. Her ne kadar trafiğe kapalı görünse de araç girişini engelleyecek şekilde bir barikat bulunmuyor.
Aşağıda kırmızı ile işaretlediğimiz navigasyonun yönlendirmesi, yeşil ile işaretlediğimiz tercih etmeniz gereken yol :)
Biraz zorlandıktan sonra Bağ Evi'ne ulaştık ve bizi daha önce telefonda konuştuğumuz Yudum Hanım karşıladı. İçerisi kalabalık olmasına rağmen, geniş bir alan olmasından dolayı kalabalıktan hiçbir şekilde rahatsız olmuyorsunuz. Kendimize güzel bir tadım masası seçip yerleştik. Bugün beş farklı şarap tadımı için buradayız.
Tadım detaylarını merak etmeyenler siyah ayıraçtan sonraki paragrafa geçebilirler :)
Birinci kadeh Rose şarap, 2017 üretimi. Zaten rose genelde hafif ve çiçeksi kokular içeren bir şarap olduğundan dolayı yıllandırmak tercih edilmez. Bekletilmesi durumunda çiçeksi tatların yerini daha baskın olan odunsu tatlar alacaktır, bu da pek arzu edilen bir şey değildir. 2018 Ağustos ayında şişe fiyatı : 40 TL
İkinci kadeh Libra, 2012 üretimi, Cabarnet Sauvignon ve Merlot karışımı bir kırmızı. İçtiğimiz kırmızılar arasında damak tadımıza en az hitap edeni olsa da piyasada yer alan birçok kaliteli şaraptan daha kaliteli olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Daha soft tatları seven bizler için, yabanmersini, toprak ve odunumsu tat seviyesi biraz fazla geldi sanırım. 2018 Ağustos ayında şişe fiyatı : 45 TL
Üçüncü kadeh GSM, 2013 üretimi, Syrah, Grenache, ve Mourvedre karışımı bir kırmızı. Tattığımız şaraplar içinde bize en çok hitap edenlerden biri buydu diyebiliriz. Kadifemsi tanenler ağzınızda çok hoş bir tat bırakıyor. Kelimeler bu şarabı anlatmak için yetersiz kalıyor desek yeridir. 2018 Ağustos ayında şişe fiyatı : 45 TL
Dördüncü kadeh Elegance, 2010 üretimi, Syrah, Grenache, ve Mourvedre karışımı bir kırmızı. Üçüncü kadehteki tattığımız GSM şarabı ile çok yakın bir tat. Ancak fiyat/performans kıyaslaması yapacak olursak GSM tercih edilir. 2018 Ağustos ayında şişe fiyatı : 72 TL
Beşinci kadeh Prestige, 2010 üretimi, Cabarnet Sauvignon ve Merlot karışımı bir kırmızı. Kesinlikle olgunluğunun zirvesinde olan bir şarap. 2018 Ağustos ayında şişe fiyatı : 72 TL
Barbare Şarap Evi ismini, bulunduğu Barbaros Köyü'nden alıyor. Barbare Şaraplarının logosunda da Sakallı Barbaros Kafası'nı görebilirsiniz. Şarap Evi'nin sahibi Can Bey ile ayak üstü sohbet ettiğimizde bize çok değerli bilgiler aktardı. Fransa'daki üniversite eğitimi sonrasında şaraba olan tutkusu bu işi araştırmasına ve bu sektöre atılmasında önemli bir etken olmuş.
Cumartesi günleri, imalathane gezisi düzenleniyor. Biz de bu turda yerimizi aldık ve gayet önemli bilgiler öğrendik. Tanıtımı yapan kişi, gayet güzel Türkçe konuşan bir Fransız. Üretim sürecinin tamamında bulunduğu için hem konuya, hem Barbare'ye çok hakim.
Turumuz sonrası beğendiğimiz üç numaralı şaraptan (GSM) iki şişe yanımıza alarak güzel anılarla bu bağ evinden de ayrılıyoruz. Ama eminiz ki bu Barbare'ye son gelişimiz olmayacak :)
Kutman ve Melen yazımızda çok yakın zamanda yayınlanacaktır. Bu ve benzeri yazılarımızı kaçırmamak ve herkesten önce haberdar olmak için bültenimize abone olmayı unutmayın !