Yerel Halk İçin Bisikletin Önemi
Amsterdam hakkında kısa bir araştırma yapan herkes, bu şehirdeki bisiklet sayısının insan sayısından daha fazla olduğunu görür. Bunu ilk okuduğumda çok şaşırmıştım ve açıkçası çok da inanasım gelmemişti.
Daha önce turist olarak iki kez ziyaret ettiğimiz bu güzel şehirde çok fazla bisiklet olduğu doğruydu, ancak yaşayan insan sayısından fazla olduğunu kabul etmemiz için burada yaşamamız gerekiyormuş. Henüz ilk haftamızda toplu taşıma ağının gelişmiş olmasına rağmen bisikletin yaşattığı özgürlüğü yaşayamadığımızı farkedip, ilk bisikletimizi kiralamakla işe başladık. Swapfiets firmasından kiralama yapmayı uygun gördük. Siz de uzun soluklu (1 aydan fazla) Amsterdam'da kalacaksanız, bu kiralama yöntemini tercih edebilirsiniz. Bu bizim ilk bisikletimiz oldu ve gerçek anlamda hayatımızı değiştirdi. Artık otobüs saatlerini kovalamadan, istediğim saatte istediğim yerde olabiliyordum.
Şirketimin sağladığı desteklerden birisi; ilk bisikletinizin brüt 750 Euro (net 450 Euro civarı) kadarını karşılıyorlar. Çalışanların ofise bisiklet ile gelmesi, sağlıklarına özen göstermesi şirket açısından önemli bir faktör. Ben de bu maddeyi kullanarak ilk ayımda Decathlon'dan elektrikli bir bisiklet aldım. Yaklaşık 1100 Euro değerindeki bisikleti şirketimin desteği ile yarı fiyatına almış oldum ve elektrik gücü ile harcadığım performans, kalça ve sırt ağrılarım azaldı. Evet bir Hollandalı gibi bisiklet üzerinde doğmadığınız için özellikle alışma döneminde ağrılar olabiliyor.
İkinci bisikletimizi almamıza rağmen, kiralık bisikleti iade etmedim. Gelen misafirlerimizin kullanması için sakladım. Birkaç ay sonra ofis arkadaşlarımdan biri Paris'e taşınma kararı aldı ve bir sohbetimizde bisikletini son dk'ya kadar kullanmak istediğinden ancak son anda nasıl satacağını bilemediğinden bahsetti. Hemen atıldım ben alırım dedim. Tahminen onuncu el bisikletini 50 Euro vererek satın aldım ve böylece iki kişilik yuvamıza giren üçüncü bisiklet oldu.
Hafta sonlarını biraz farklı değerlendirelim diye düşünürken Tandem (ikili bisiklet) sevdasına düştük. İkinci el piyasasını takibe başladık ve gayet uygun bir fiyata (155 Euro) Gazelle marka bir Tandem bulup aldık. Bu arada kiralık bisikletimizi de iade ettik. Böylece evimizde kendimize ait üç bisikletimiz oldu.
Amsterdam'da yaşadığımız süre boyunca çok ilginç bisikletlerle karşılaşıyorduk. Ne tür bisikletler var diyecek olursanız.
Klasik Hollanda Bisikleti - Omafiets (Büyükanne Bisikleti)
Çok basit bir bisiklet çeşididir. Genelde pedal çevirerek ulaşım sağlarsınız, vites veya el freni olmaz.
Şehir Bisikleti (City Bike)
Genelde elden frenli olup, vitesli olarak üretilmektedirler. Lastik ebatı ile dağ ve yol bisikletlerinden ayrılmaktadır.
Yol Bisikleti (Road Bike)
Genelde ince lastikli ve hafif kasalı olarak üretilir ve yüksek hızlara çıkar.
Dağ Bisikleti (Mountain Bike)
Genelde dişli ve daha kalın tekerler ile engebeli alanlarda daha çok konfor sağlamayı amaçlar.
Arkasına Yaslanmış Bisiklet (Recumbent Bicycle)
Açıkçası ilk defa Amsterdam'da gördüğümüz bu modelin amacını tam anlayamadık :)
İkili Bisiklet (Tandem)
Çiftler için enfes bir alet :)
Sepetli Bisiklet (Bakfiets)
Çocuklu ailelerin sıklıkla tercih ettiği enfes alet :)
Elektrikli Bisiklet (E-Bike)
Birçok farklı markanın farklı modelleri mevcut. Özellikle kış rüzgarlarının yoğun olduğu dönemde hayatınızı bir nebze kolaylaştırdığı bir gerçek.
Bu saydıklarımın dışında onlarca iki teker çeşidi mevcut. Bu kadar sık kullanım olması, paylaşımlı bisiklet uygulamalarını türetmiş olsa da uzun dönemde satın almadan pahalıya geliyor diyebiliriz.
Siz Amsterdam'da yaşıyor olsaydınız hangi tür bisikleti/leri tercih ederdiniz? Amsterdam bisiklet dünyası hakkında sorularınız var ise yorum olarak bizimle paylaşmaktan çekinmeyiniz!