4. Bölüm / Transfagarasan Yolları...

Bu kadar şehir gezisi yeter artık kendimizi dağlara vuralım :) Öncelikle adı drakula ile anılan ancak Kazıklı Voyvoda'nın sadece 2 gece geçirdiği Bran Kalesi'ne gidiyoruz. Tamamen turistik bir başarı hikayesi, eğer çok yolunuzun üzerinde değilse sırf bu şato için yolunuzu değiştirmeyin derim.

Romanya genelinde GPS'i sadece şehir içinde otelimizi bulmak için kullandık desek yeridir. Bunda biraz vaktimizin geniş olmasının da etkisi var tabii, kaybolsak bile döner geri geliriz dedik. Yine  GPS kapalı bir şekilde Transfagarasan yolunu bulmaya çalıştık. Bran'den sonraki yollar tarif edilemez şekilde virajlı dağ yollarıydı, yer yer yol eriyen kar sularıyla çökmüş, karşı şeride hızlı gir çıklarla uzun bir süre yol aldık.

Mola verdiğimiz bir benzinlikte neredeyiz bir bakalım dedik ki daha yolu yarılamamışız, hava sürekli değişken, yağacak gibi duruyor ancak yağmıyor da acı çektiriyor :)

Transfagarasan yolu (7C) çok ilginç, daha başlangıcında yolun açık veya kapalı olduğunu gösteren bir tabela mevcut. DESCHIS yazısını görüyorsanız durmayın basın gaza :) Yol cidden 10 numara, hava da yağmayacağını bize kanıtladı, içimiz çok rahat artık. Harika manzaralar eşliğinde zirveye kadar çıktık, 2.000 m'nin üstündeyiz artık buradan iniş yolu çok net görünüyor. Bulutlar elimizi uzatsak değeceğimiz noktadalar, çok kısa süre sonra donacak olan göl tam fotoğraflık.

İniş için tek amacımız var; hayatta kalmak ! Eğlenceli göründüğü kadar tehlikeli de bir yer, her yıl onlarca kişi kazaya karışıyor burada... Aşağıya inene kadar olan kısmı kısa bir video ile paylaşıyorum. İniş yolu bittikten sonra da yeşillikler içinde harika bir yolculuk yapıyorsunuz. Böyle güzellikler içinde Sibiu'ya ulaştık, evimiz bu sefer tam merkezde tarihi bir bina ev sahiplerimiz Adrian ve Cristina çok cana yakın ve düzgün insanlar. Evi çok güzel dekore etmişler, RoadRunner'i da güvenli bir alana parkettik.

Transfagarasan öncesindeki yollar bizi o kadar yormuştu ki, duş alıp dinlenmek bile yeterli gelmedi. Yemek için önerilen iki yeri internetten inceledik. İlkine gittiğimizde yer olmadığını (Salı akşamı olmasına rağmen) öğrendik, hemen diğerine yöneldik. Şarap ve lokal peynir tabağı sipariş ettik. Nereden bilelim insanların lokal peynirlerinin sıradan beyaz peynir ve kaşar olacağını... Şarap ile iyi gitmemekle beraber midemize de iyi gelmedi.

Yarın için rotamız belli değil. Transalpina yapabiliriz, belki de yapmayız :)